GALATA MEKAN, İstanbul’un günümüze dek korunmuş en eski tarihsel yapıları arasındadır ve farklı amaçlarla yedi asırdır kullanımda olduğu tahmin edilmektedir. Uzun tarihi boyunca
defalarca el değiştiren bu yapı son bir buçuk asırdır Keresteci ailesinin mülkiyetindedir.

Tek katlı kargir yapı, Galata bölgesinde günümüze kadar ayakta kalmış bilinen en eski sivil
mimarlık örneğidir. Bu sebeple kilise, sarnıç, saray gibi anıt niteliğindeki mimari örneklerden farklı olarak GALATA MEKAN, mimari yönden tüm İstanbul’da örneksiz bir yapı olma niteliği taşır.

Yapı Erken Bizans dönemine tarihlenmiş olup mimari özellikleri XIV. yüzyılın ilk yarısında
inşa edilen Ceneviz yapılarıyla eşleşmektedir (Sağlam, 2018). Mekanın merkezindeki korint biçimi bezemeli kaideleriyle dikkat çeken iki beyaz mermer sütun devşirme olup V. ve VI. yüzyıla, Geç Antik döneme tarihlenmişlerdir (Cramer ve Düll, 1985). Yapılan restorasyonla zemin kotu düşürülerek sütunların oturtuldukları korint biçimi iki bezemeli kaide
daha ortaya çıkarılmıştır.

Galata’ya dair yapılmış çeşitli kent ve mimarlık tarihi araştırmalarında bahsine rastlanan bu yapı, ilk olarak Arseven (1913) tarafından ele alınmıştır. Ardından benzer çıkarımlarla
Bareilles (1918) ve Dalleggio d’Alessio (1942) da çalışmalarında bu yapıdan bahsetmişlerdir.
Araştırmalar bu yapının mağaza, mahkeme, podestà (Ceneviz mülki amiri) konağı ya da San
Paolo e Domenico
kilisesinin (bugünkü Arap Camii) bir kısmı olma ihtimali üzerinde durmuştur.

4 Ağustos 1281 tarihli bir noter kaydındaki mağazayla (Bratianu, 1927), 6 Haziran 1390 tarihli
bir diğer noter kaydında ise Pera San Francesco Mahallesi’nde ölçüleri verilen bir evle
(Balard, 1987), 20 Haziran 1390 tarihli bir başka noter kaydına göreyse Pera San Francesco
Mahallesi’nde bulunan bir mağazalı evle (Balard, 1987) örtüşür. Cramer ve Düll (1985) ise
yapıyı Geneusenhaus yani “Ceneviz Evi” olarak tanımlamıştır.

Yedi asırlık geçmişiyle İstanbul’un hala kullanım gören en eski yapılarından olan GALATA MEKAN, tarihi bir Ceneviz sivil mimari örneği olarak Galata’nın saklı ve nadide incisidir.

Bugüne dek yapının saklı kalmasının nedeni ön cephesinde bulunan modern (XIX. yüzyıl) eklerdir. 2018 yılında Keresteci ailesinin bu ekleri kaldırarak başlattığı restorasyon çalışmaları neticesinde zamanın örtülerinden sıyrılmıştır.

Özgün yüzü meydana çıkan GALATA MEKAN 2024’ten itibaren seçkin bir etkinlik mekanı olarak kullanıma açılmıştır.